Klinik Psikolog Nesibe Dinç – İzmir
Ergenlik, bireyin kimlik gelişiminin en yoğun yaşandığı, duygusal dalgalanmaların, bağımsızlık arayışının ve sosyal etkileşimlerin en belirgin olduğu dönemdir. Bu süreçte hem gençler hem de ebeveynler için duygusal anlamda zorlayıcı dinamikler ortaya çıkar. Ergenlikte alınan profesyonel psikolojik destek, bu karmaşık sürecin sağlıklı bir şekilde yönetilmesine yardımcı olur.
Ergenlik Dönemi Neden Bu Kadar Önemlidir?
Ergenlik, beynin ön frontal korteksinin hâlâ gelişmekte olduğu bir dönemdir. Bu bölge; karar verme, dürtü kontrolü, planlama ve duygusal düzenleme gibi süreçlerden sorumludur.
2019 yılında Cambridge Üniversitesi tarafından yapılan bir nöropsikolojik araştırma, ergenlikte yaşanan duygusal dalgalanmaların beyindeki hızlı nöroplastisite (beyin değişebilirliği) sürecinden kaynaklandığını göstermiştir. Bu, aynı zamanda ergenlikte terapinin etkisinin en yüksek olduğu dönemlerden biri olduğunu da kanıtlar.
Yani, ergenlikte terapiye başlanması yalnızca mevcut sorunları çözmekle kalmaz; gelecekte oluşabilecek duygusal zorluklara karşı da koruyucu bir etki sağlar.
Terapi Ergenlere Nasıl Yardımcı Olur?
Ergenlikte terapi, gençlerin kendilerini daha iyi tanımalarına, duygularını düzenlemelerine ve sağlıklı iletişim becerileri geliştirmelerine destek olur.
Bu süreçte terapist, gence yön vermeye çalışan bir “otorite” değil, güvenli bir ilişki alanı sunan bir “eşlikçidir.”
Terapi süreci genellikle şu alanlarda fayda sağlar:
• Duygusal dalgalanmalar ve öfke kontrolü
• Kaygı, sınav stresi ve performans baskısı
• Aile içi iletişim sorunları
• Arkadaş ilişkileri ve sosyal uyum güçlükleri
• Kendilik algısı, özgüven eksikliği, kimlik karmaşası
• Dijital bağımlılıklar ve dikkat dağınıklığı
• Depresif belirtiler, içe kapanma veya ani duygu değişimleri
Ergen, terapi sayesinde duygularını ifade etmeyi, sınır koymayı ve kendini daha sağlıklı bir şekilde temsil etmeyi öğrenir.
Ebeveynler İçin: Neden Ergenlikte Terapiyi Geciktirmemeliyiz?
Ergenlik döneminde davranışsal değişiklikleri “geçici bir asi dönem” olarak görmek çok yaygındır. Oysa çoğu zaman bu belirtiler, duygusal yükün arttığının ve desteğe ihtiyaç duyulduğunun sinyalidir.
2022 yılında American Psychological Association (APA) tarafından yapılan bir çalışmada, ergenlikte terapiye başvuran bireylerin ileriki yaşlarda depresyon ve anksiyete oranlarının %42 daha düşük olduğu bulunmuştur.
Bu da gösteriyor ki erken müdahale, gelecekte ruh sağlığı sorunlarının önlenmesinde kritik bir rol oynar.
İzmir’de Ergen Terapisi: Güvenli, Bilimsel, Destekleyici
Ben Klinik Psikolog Nesibe Dinç olarak, İzmir’de ergen terapisi alanında çalışıyorum.
Her genç kendine özgü bir hikâyeye sahiptir ve terapi bu hikâyenin güvenli biçimde anlatılabildiği bir alandır. Seanslarda amaç, ebeveynleri suçlamak veya gence müdahale etmek değil; duygusal bağ kurmayı ve iletişimi güçlendirmektir.
Ergen terapisi sürecinde; hem ergenle bireysel seanslar hem de gerektiğinde aile ile yapılan görüşmelerle destekleyici bir yapı oluşturulur. Bu bütüncül yaklaşım, hem gencin hem de ailenin sürece aktif katılımını sağlar.
Sonuç: Erken Adım, Büyük Kazanım
Ergenlik dönemi, bireyin duygusal ve zihinsel gelişimi açısından bir dönüm noktasıdır. Bu dönemde başlanan terapi, gençlerin kendilerini tanımalarını, duygularını yönetmelerini ve sağlıklı kimlik geliştirmelerini destekler.
Ebeveynler için en değerli yatırım, çocuğunun iç dünyasına yapılan destektir.