Kötü duygulardan kaçmak, insanın en eski savunma yollarından biridir.
Ama ne kadar kaçtığını fark etmek, duygularınla ne kadar temas kurabildiğini anlamanın da ilk adımıdır.
Aşağıdaki davranışlardan kaç tanesini sık sık yaptığını düşün:
1. Üzüldüğümde hemen bir şey izler, dikkatim dağılana kadar ekran başında kalırım.
2. Canım sıkıldığında müzik açmadan veya telefonla oynamadan durmak bana zor gelir.
3. Sinirlendiğimde hemen birine mesaj atar, içimi dökmeden rahatlayamam.
4. Kendimi kötü hissettiğimde alışveriş yapma isteğim artar.
5. Sessizlik bana huzur değil, rahatsızlık verir.
6. Ağlamak istediğimde hemen “toparlanmalıyım” diye düşünürüm.
7. Öfkelendiğimde konuyu değiştirir veya konuşmayı keserim.
8. Üzüntü geldiğinde “bir şeyler yapmam lazım” diye düşünürüm.
9. Zor bir olay yaşadığımda duygularımdan çok çözüm aramaya odaklanırım.
10. Hiçbir şey yapmadan oturmak bana dayanılmaz gelir.
Sonuç Yorumlama
• 0–3 “Evet” → Duygularınla kalabiliyor, hislerini tanıyorsun.
• 4–7 “Evet” → Zor duygular geldiğinde sabırsızlanıyor, yüzleşmekte zorlanıyorsun.
• 8–10 “Evet” → Duygudan kaçmak senin baş etme biçimin olmuş olabilir.
Kendini yargılama.
Kaçmak, duygunun ağırlığını taşımaya hazır olmadığımızda geliştirdiğimiz bir savunmadır.
Ama fark ettiğin anda, artık otomatik değildir.
Bir sonraki kötü histe, hiçbir şey yapmadan sadece orada kalmayı dene.
Nefesine, kalp atışına, bedeninin neresinde o duygunun yaşandığına bak.
İyileşme, işte tam o yerde başlar.